Öneride bulun
Toplam yorum: 6000
Bu ayki yorum: 0

E-Dergi

akifakyel tarafından yapılan yorumlar

04.06.2011

Banu Avar ile Cem Küçük'ün yaptığı söyleşiden müteşekkil, kısa sürede bitirilebilecek bir kitap. Açıkçası Avar'ı tanıyorsanız basit bir tekrardan öteye gitmeyecektir.

Avar, burada da olduğu üzere, genelde Batı, özelde ise AB'yi eleştirirken kullandığı dili Çin, Rusya, İran v.s. sözkonusu olduğunda değiştiriyor. İsveç'in Sami Irkı'na işlediği insanlık suçundan bahsederken, Çin'in Uyguristan'da yaptıklarını dile getirmiyor. Almanya'da Türkler'e karşı girişilen ırkçı tutumu eleştirirken, İran'da Azeri (ya da Azerbaycanlı, nasıl isterseniz.) soydaşlarımıza reva görülen uygulamaları es geçiyor. Keza, Fransızların Cezayirliler'e soykırım uyguladığını dile getirdiği halde, ne Sovyetler döneminde Rus olmayan milletlere, ne de Rusya'nın, sözgelimi Çeçenler gibi değişik milletleri ortadan kaldırmak için giriştiği çabadan tek kelime bile söz etmiyor.

Bu denli ikiyüzlü tutumu insanı şaşırtıyor tabii. Sormak isterdim Avar'a; eski MGK Genel Sekreteri Tuncer Kılınç'ın işaret ettiği ülkelere karşı sergilediği tutumun, Kılınç'ın sözleri ile parallellik göstermesi bir tesadüf müdür? Rusya'nın Avrasyacı bloğu ile, sözgelimi Alexander Dugin ile nasıl bir irtibatı vardır?

Avar'ı tanıdıkça, yazdıklarının gerçekliğine inanmak için iki defa düşünmem gerektiğini sanıyorum.
27.05.2011

Yorumcu ürünü kitapavrupa 'dan satın almış.
Yine doludizgin, yine sürükleyici bir kitap.

Larsson'un vefat etmesi hasebiyle, devamı olmayacağından da hareketle, yavaş yavaş, tadını çıkararak okudum. Bitmesini istemediğim hikaye idi Lisbeth'inki.

Bu seri sayesinde basın yayına bakışımın ciddi anlamda şekillendiğini düşünüyorum. Safi bir kriminal roman, çerezlik bir kitap olarak yaklaşılması halinde okuyucusuna pek de birşey katmayacaktır. Lâkîn "derin devlete" ya da merhum Ömer Lütfi Mete'nin deyimiyle, "derin çetelere" dair ilginç noktalar, müthiş mantıki bağlantılar ve bir de -tekrar etmek gerekirse- basın yayının hakiki habercilik ile bilerek ya da bilmeyerek, haber atlamamak için giriştiği dezenformasyon kıskacındaki ikircikli haline dair şahane ayrıntılar okunabilir bu eserde.

Üçleme mutlaka topluca alınıp okunmalı. Bir de tabii zamandan yana derdiniz yoksa. Zira başlayınca insan hemen bitirmek ile, bu kadar keyifli bir kitabın bitmemesi arasında kalıyor. İki türlü de zamana ihtiyacınız olacak. Bu kitap 800, diğerleri ise yaklaşık 700'er sayfa.
14.05.2011

Engin Ardıç, okumayı çok sevdiğim bir yazar. Sadece üslubuyla bile kendini okutabilen ender yazarlardan. Ardıç'ın sıradışı tanımlarından müteşekkil, mizahi kalitesi yüksek bir eser.
14.05.2011

Yorumcu ürünü kitapavrupa 'dan satın almış.
Merhum Şeriati'nin okuduğum en etkileyici kitabı. Daha evvel okurken büyük keyif aldığım "İnsanın Dört Zindanı"nda olduğu gibi, bu kitabın da mütercimi kıymetli Prof. Hüseyin Hatemi Hoca. Onun tercümeleri gerçekten etkileyici, açıklayıcı.

Din milletlerin afyonu mudur? Bu soru etrafında şekillenen, 20. yy.'ın başından itibaren süregelen, materyalist düşünceye ithafen kaleme almış bu eserini Şeriati ve Batı'daki klasik kilise ile çatışmanın, İslam'ın ruhuna aykırı İslam'a, yani "şirk" ehline -ki kitapta ayrıntılı olarak, bu tek millet olan "şirk ehli" ayrıntılı anlatılıyor- karşı mücadele ile benzerlikleri ve farklarını etkileyici bir dille izah ediyor. Savaşın dinsizlik ile değil, "şirk dini" mensupları ile olması gerektiğini öğretiyor bize Şeriati.

Kesinlikle edinilmesi gereken, muazzam bir eser.
14.05.2011

Allah'ı çocuklar kadar büyüklere de anlatmak için hazırlandığına kanaat getirdiğim, Şeriati kitabı. Hacim olarak çok ufak, mana ve derinlik olarak ise engin. Her ailenin, çocuğuna Allah'ı "anlayarak anlatmak" için ihtiyaç duyacağı cinsten bir eser.
KitapAvrupa © 2025
© 2010-2025 Her Hakkı Saklıdır.