E-Dergi

Hoş, tebessüm ettiren, fakat nadiren kahkaha ile güldüren hoş bir kitap.
Kafa dinlemek için, mesela bir tatilde, yüzünüzü güldürecek seviyeli bir mizah kitabı.

Kötü kitaplar gördüm, çok kötü kitaplar da gördüm. Fakat böylesi bir faciaya daha evvel hiç rastlamadım. Yazar hiçbir ilmi dayanağı olmayan zırvalarına, sonuna "Ben böyle olduğunu düşünüyorum. " yazmak suretiyle kendince meşruiyet kazandırmış. Içerik kadar üslup ve editasyon da feci. Düzensiz, pespaye... Kitabın başlamış olması bile büyük ayıp. Çöpteki yerini aldı. Katiyyen uzak durulmalıdır.

Mlodinow ve Hawking'in cüretkâr çalışması. Zira daha ilk sayfada "Felsefe öldü!" diyebilmekteler. Başka bir kitap olsa kesinlikle kenara fırlatmıştım bu ifade üzerine.

Kitabın temel tezi, M-Teorisi'nin aranan "Herşeyin Kuramı" (Theory of Everything) olabileceği iddiası. Fakat bunu yaparken -muhtemelen ticari kaygılarla- gereksiz iddialarda bulunulmuş. Evrenin varoluşunu izahta bir tanrıya ihtiyaç duyulmayacağı belirtilerek basit mantık çerçevesinde geleneksel tezlere yüklenilmiş. Bu son derece basit, fakat agresif tavrı kitabın bütününde görmek mümkün, zira katilik iddiasındaki herşeyin ya da herkesin şiddete başvurması kaçınılmazdır.

Dünya'nın konumunun "şans" olarak nitelendirildiği kitapta "Büyük Patlama" ve sonrasında olan herşeyin birer "tesadüf" olduğu üzerine basıla basıla ifade ediliyor. Daha garibi, M-Teorisi'ne inanmamız gerektiği, zira elimizde olan en güçlü model bu olduğu iddia ediliyor finalde. Başka model olmadığı için bu modelin doğru olması gerektiğini yazmaları ise kendi içinde çelişki barındırıyor.

Kitabın dili hiç fizik okumamışlar için ağır olabilir, fakat temel düzeyde fizik bilen birisi için bile aslında çok basit. 11 boyutlu evren modelini elbette sadece bu basit kitapla anlamak mümkün değil. Sadece giriş mahiyetinde tavsiye edilir. Sonrası içinse daha ziyade ilmi yayınları, makaleleri tercih etmek gerekmekte. Temel düzeyde de olsa parçacık fiziği, izafiyet nazariyesi hakkında malumatınız yoksa konu pek de sarmayabilir.

"Bilime inanmak" gibi safdil ifadelerle, bilim kilisesine iman eden, bilimi bilmenin değil de inanmanın konusu yapmak suretiyle bizatihi bilime ihanet eden zihinlerin yapacağı ucuz çıkarsamaların gölgesinde kalsa dahi, en azından sadece ilmi hassasiyetlerle okunabilecek, istifade olunacak bir kitap.

Bu kitabı okumadan evvel Ahmet Yüksel Özemre'nin kitaplarını okuyup fiziksel realitenin sınırları, model ve teorinin asıl manâları hakkında fikir sahibi olunması tavsiye olunur. Nihayetinde "bilime inanmak" gibi zavallı ifadelerden kendinizi muhafaza etmiş olursunuz.

İzafiyet Nazariyesi üzerine kitapyurdu'nda mevcut 3 tane sadece eser var ne yazık ki. Birisi bu kitap, ikincisi Cassier'nin "Rölativite Teorisi Üzerine Felsefi İnceleme" ve üçüncüsü de bizatihi nazariyenin "sahibi" Einstein'a ait.

Dolayısıyla konu ile alakalı malumatı olmayanların giriş için tercih edebileceği mevcut Türkçe tek kitap bu. Konunun zorluğu malumdur. Dolayısıyla bu eserle başlamak yerinde olacaktır.

Serinin diğer kitapları gibi önce basit bir giriş yapılmış, ayrıntıya çok yer vermeden konunun özünü, tarihi sürecini işleyip, nihayetinde çeşitli tavsiye eserlerle bitirilmiştir. Tavsiye olunur.

Orwell'ın meşhur "distopya"sı. 1984, son derece etkileyici, sarsıcı, kâbus gibi bir kitap. Bugüne dair benzerlikler şaşırtacaktır.


İngilizce'sinden okumak birçok açıdan daha faideli olacaktır, zira her tercüme kötüdür. Yanısıra kelime haznenize bolca katkıda bulunacaktır. Pek ağdalı bir İngilizce (Joyce gibi) değil, fakat sözlüksüz okunması yine de tavsiye olunmaz.