Dede Korkut Hikayeleri Hakkındaki Yorumlar

Dede Korkut Hikâyeleri, Oğuz Türkleri'nin en bilinen epik destanlarındandır. 15. ve 16. yüzyılda yazıya geçirilmiştir. Hikâyeler tarih boyunca dilden dile, anlatıcıdan anlatıcıya aktarılan bir sözlü gelenek ürünüdür. Eserde nazım ve nesir bir arada verilmiştir. Dede Korkut Kitabı’nın biri Dresden’de, öbürü Vatikan’da olmak üzere iki yazması vardır. Dresden Nüshası 12, Vatikan Nüshası 6 hikâyeyi içine almaktadır. Bu kitapta, Dirse Han Oğlu Boğaç Han, Kam Büre Bey Oğlu Bamsı Beyrek, Duha Koca Oğlu Deli Dumrul ve Basat'ın Tepegöz'ü Öldürmesi isimli hikâyeler yer almaktadır. Sadece Türk Halk Edebiyatı'nın değil, Doğu Edebiyatı'nın da en önemli eserlerinden olan Dede Korkut Hikâyeleri'ni herkesin okuması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü, Platon'un da dediği gibi "Kendisine mitoslar anlatılarak, edebi eğitim verilen yurttaş, ideal yurttaş olur." Kuşkusuz bu mitoslar, her kültür ve medeniyetin kendi gençlerine anlatması gereken yerli mitoslar olması şartı ile, başkalarınınki değil.