Bu çalışma, ABD merkezli Doğu-Batı Enstitüsü Avrasya Strateji Grubu ve IRCICA tarafından 19 Ekim 2002 tarihinde İstanbul'da IRCICA'da düzenlenen Doğu-Batı Forumu'nda sunulan bir konferansın gözden geçirilmiş ve genişletilmiş halidir. Bu çalışma, İslam medeniyeti tarihine ve özellikle Osmanlı dünyasına atıfta bulunarak İslam'ın barış içinde bir arada yaşama kültürüne odaklanmaktadır. Giriş bölümünde yazar, İslam geleneğindeki dini-kültürel çoğulculuğun arkasındaki kavramsal çerçeveyi ve felsefeyi ele almaktadır. Takip eden bölüm, İslam'ın Yahudi ve Hristiyanlara (Ehl-i Kitap) karşı hoşgörülü tutumunu ilgili Kur'an ayetlerinden alıntılar yaparak ortaya koymakta ve Zerdüştler, Hindular, Budistler gibi diğer bazı dinlerin mensuplarının İslam'ın yayılmasından sonra korunan azınlıklar olarak kabul edildiğine işaret etmektedir. Bu çalışmada ayrıca İslam'da çoğulculuğun en erken örneği olan ve Peygamber'in M.S. 662 yılında Mekke'den Medine'ye hicretinden sonra ilan ettiği Medine Anayasası da kısaca ele alınmaktadır. Bir sonraki bölümde, dört halife dönemindeki çoğulculuk örnekleri verilmekte ve belli başlı İslam hukuku ekollerinin bu konudaki görüşleri aktarılmaktadır.Eserin sonraki bölümlerinde gayrimüslimlerin sorumlulukları (mali yükümlülükler olarak cizye, haraç ve ticaret vergisinin ödenmesi); millet sistemi ve Osmanlı yönetiminin farklı dönemlerindeki uygulamalarının örnekler üzerinden tartışılması; 1839'da Tanzimat Fermanı'nın ilanından sonra meydana gelen gelişmeler ve gayrimüslimlerin hak ve sorumlulukları gibi konular ele alınmaktadır. Eserin son bölümünde ise dini-kültürel çoğulculuğa ve farklı inanç ve kültürlerin barış içinde bir arada yaşamasına İstanbul'dan üç canlı örnek veriliyor. Yazar burada ilk olarak Darülaceze Külliyesi, ikinci ve üçüncü olarak da farklı inançlara mensup insanların dini yapılarının yan yana bulunduğu Kuzguncuk ve Ortaköy semtleri üzerinde durmaktadır.Çalışmanın sonsözünde, farklı inanç ve kültürlere sahip halkların barış içinde bir arada yaşamasının, barışa büyük ihtiyaç duyulan günümüz dünyası için önemine vurgu yapılıyor. Bu eserde toplam 26 adet renkli ve siyah beyaz illüstrasyon bulunmaktadır. Bir sonraki bölümde, dört halife dönemindeki çoğulculuk örnekleri verilmekte ve belli başlı İslam hukuku ekollerinin bu konudaki görüşleri aktarılmaktadır. Eserin sonraki bölümlerinde gayrimüslimlerin sorumlulukları (mali yükümlülükler olarak cizye, haraç ve ticaret vergisinin ödenmesi); millet sistemi ve Osmanlı yönetiminin farklı dönemlerindeki uygulamalarının örnekler üzerinden tartışılması; 1839'da Tanzimat Fermanı'nın ilanından sonra meydana gelen gelişmeler ve gayrimüslimlerin hak ve sorumlulukları gibi konular ele alınmaktadır.Eserin son bölümünde ise dini-kültürel çoğulculuğa ve farklı inanç ve kültürlerin barış içinde bir arada yaşamasına İstanbul'dan üç canlı örnek veriliyor. Yazar burada ilk olarak Darülaceze Külliyesi, ikinci ve üçüncü olarak da farklı inançlara mensup insanların dini yapılarının yan yana bulunduğu Kuzguncuk ve Ortaköy semtleri üzerinde durmaktadır.Çalışmanın sonsözünde, farklı inanç ve kültürlere sahip halkların barış içinde bir arada yaşamasının, barışa büyük ihtiyaç duyulan günümüz dünyası için önemine vurgu yapılıyor. Bu eserde toplam 26 adet renkli ve siyah beyaz illüstrasyon bulunmaktadır.