EŞLERİNİ ALDATAN “sevgililer”
Yeliz, Filiz’in kuzeni Mete ile evlendikten sonra, Filiz’in kocası Onur’u tanımıştır. Yeliz’in Onur’la ilk temas ettiği, o narin yumuşacık elinin sıkıca kenetlendiği andan itibaren Yeliz, kalbinin derinliklerine inen bir aşk ateşinin etkisine esir düşer. Ailelerin bulundukları farklı ortamlarda Yeliz Onur’a yakın durmayı başarmıştır.
Kalbinin derinliklerine inen aşkı, Onur ile beraber yaşayabilme hevesi, vazgeçemediği tek isteğidir. Yeliz farklı olgulara sahip donanımlı bir kadındı. İçinin derinliklerine inen o aşkını, kendisi için çok anlamlı bulur. O aşk sanki bir büyülenme sonucu gibidir. Onur’la sevişme isteği o andan itibaren başlayıp, hayalinde canlı kalmıştır. Yeliz görünüşte bir melek gibi olmasına rağmen, içinin derinliklerine inen aşkın etkisiyle aklı körelir, zamanla duyguları vahşileşir.
Her zaman hissettiği bir boşluğu doldurmak istiyordu. Kalbindeki o amansız isteğiyle çırpınırken, bir gün Onurlara gitmişti. Filiz ile otururken, ne konuştuklarının farkında bile olmadan bir hayal âleminin içindeydi.
Kapı zilinin çalması ile birlikte, Yeliz’e sanki hayallerini gerçekleştirme fırsatı doğmuştu.
Filiz, eşine yorgunluk kahvesi yapmak için mutfağa giderken. Onur sanki senaryonun parçası olarak hoş geldin diye elini uzattığında, sıcacık bir hoş bulduk ile elinin yumuşacık göğsün üzerinden, kalbinin derinliklerine inebilecek, yeni bir aşkın çağrışımını yaratacak Yeliz’in his ve duygularından habersizdi. Filiz’lerin, Yeliz’lerde yatıya kaldıkları bir hafta sonu, Mete’nin, özel mesaisi gereği sabahleyin evden erken çıkması ile beraber ilk fırsat doğmuştu. Onur. uyurken ayağının altına kondurulan tatlı dokunmalarla gözlerini açtığında, uykulu, robotlaşmış haliyle, Yeliz’in kendisinden ne istediğini anlamış bir vaziyette, anında ve esrarengiz bir şekilde eşi Filiz’in yanından sessizce kalkarak Yeliz’in arkasından gittiğinde, kendisini meyleri hazır bir aşkın sofrasında bulmuştu.
Yeliz, yarattığı aşkını onaylamak üzere, Onur’la ilk sevişmeyi başlatır. Hayat yolunda kendisine yeni bir çığır açan tutkusuna imza atarak, dönüşü olmayan yolda, yıllarca bir değişimin peşinden sürüklenip gitmişti...
