İkindi hüznün vaktidir insan gönlüne gurbet duyguları salan hazin güz mevsiminin çağrışımlarıyla gelir. İkindi vakti yapılan sohbetler de bir yağmur misali ıslatır gönülleri. Fethullah Gülen, gurbeti paylaştığı dostlarına ve arkadaşlarına sağlığı elverdiği ölçüde ikindi namazlarından sonra sohbetler yapıyor. Bu sohbetleri zaman zaman dinleyenler, onları yağmurlara benzetiyor. Fethullah Gülen, bu sohbetlerde bir insanlık projesinin, hayatın her alanını kucaklayan bir medeniyet projesinin koordinatlarını veriyor: Sevgi, merhamet, şefkat, hoşgörü, adalet, affedicilik, karşılıklı saygı ve fedakarlık.
İkindi Yağmurları, Gülen'in Mayıs 2005-Ocak 2006 arasındaki sohbetlerini kapsıyor. Bu sohbetlerde Hocaefendi, tefsirden hadise, hadisten fıkha, fıkıhtan tarihe, ondan edebiyat tasavvuf, felsefe, sosyoloji ve psikolojiye, hatta diğer pozitif ilimlere kadar pek çok konuda bir yönüyle güncele de bakan düşüncelerini seslendiriyor, ölçüler veriyor. Kendisine sorulan sorular münasebetiyle, hazmedilmiş bir Kur'an ve sünnet kültürüyle, dinî, sosyal ve kültürel meseleler üzerine tahliller yapıyor. İkindi Yağmurları da okuyucularına böyle engin bir dünyanın kapılarını açıyor.
Kırık Testi serisinin bir önceki kitabı olan 'Ümit Burcu'nda olduğu gibi İkindi Yağmurları'nda da birçok güncel mesele hakkında yorumlarla karşılaşıyoruz. 'Türkçe ve Gökteki Mahkeme', 'Demokrasi Yokuşu', 'Devlet Düzeni ve Derin Devlet', 'Kimsesiz Çocuklar ve Evlat Edinme' gibi yazılar, uzun yıllardır tartışageldiğimiz konularda çıkış yolları da öneren özgün fikirler içeriyor. Gülen, devletin değişmez vasıfları, devletin lâikliği, devletin sosyal oluşu, hukuk devleti, derin devlet ve Terörle Mücadele Kanunu gibi birçok konuya farklı bakış açısı kazandırıyor. Türkçeye olan hassasiyeti iyi bilinen Fethullah Gülen, İkindi Yağmurları'nda Türkçenin bugünkü durumuna ve dilde yapılan yanlışlara dikkat çekiyor. Türkçenin korunmasında, öğretilip öğrenilmesinde, devlet müesseselerinden televizyon, gazete, radyo ve dergilere kadar tüm kurumların mesul olduğunu vurguluyor. Güzel konuşmanın insan gönlüne açılan yollardan biri olduğuna dikkat çeken Gülen, çocuklara dil eğitimi konusunda daha hassas davranılmasının önemine işaret ediyor.
Bir hitabet kürsüsü niteliğindeki kitap, günümüz insanının meselelerine ışık tutarken, okurunu gönül coğrafyasında kimi zaman hüzünlü ve daima umutlu bir gezintiye çıkarıyor. (Ali Cahit Ersoy, İstanbul)
