Kestaneler Altında

Sipariş numarası ile siparişinizi takip edebilirsiniz.
Havale / EFT ile yapılacak ödemelerde açıklama kısmına mutlaka KY ile başlayan sipariş takip numaranızı yazmanızı rica ediyoruz.
Bu andan itibaren 7 gün içinde, siparişinizi hazırlanmak üzere işleme alınabilmesi için siparişinize ait ödemenin Kitapavrupa'ya ulaşması beklenecektir.
Ödeme ulaşmadığı taktirde, 2 kez ödemeyi hatırlatan e-posta gönderilecek, ödeme ulaşmadığında ise 7 gün sonra siparişiniz otomatik olarak iptal edilecektir.

Online IBAN Havale / E FT ile ödemenizi KitapAvrupa UG adına aşağıdak hesaba yapabilirsiniz. Avrupa Birliği ülkeleri içersinde IBAN ile ödemelerden havale ücret, alınmamaktadır.

KITAPAVRUPA UG
IBAN: DE65 1001 0123 0272 2865 22
BIC/Swift: QNTODEB2XXX

OLINDA BANK

Not: Havale bilgilerinizi e-posta ile bize ulaştırabilirseniz, işlemleri daha hızlandırmamıza yardımcı olursunuz.

Kestaneler Altında

İsmail Yakup

TİLKİ KİTAP

İsmail Yakup 1940 yılında Razgrad vilayeti, Ezerçe köyünde dünyaya geldi. 1958 yılında Razgrad Pedagoji Okulu’ndan mezun oldu. 1961’de devletin “Buyurun Rodoplara!” çağrısına uyarak Çernooki (Karagözler) köyüne öğretmen oldu. Sekiz yıl sonra Tarım Ekonomisi okudu ve belediye başkan yardımcılığı, tüketim kooperatifi başkanlığı gibi değişik işlerde çalıştı. Son altı yıldır belediyenin Tarım ve Orman Şubesi’nde başkandı.

Koşukavaklı Şair ve Yazar Ömer Osman, Kadir Osman ve Ahmet Mehmet’le olan arkadaşlığı neticesinde kırktan fazla öykü yayımladı. 1968 yılında “Şarkıcı Kız” öyküsüyle Halk Gençliği gazetesinin “Altın Yüzük” yarışmasını kazandı. Aynı yıl çocuklar için yazdığı “Gece İmtihanı” nuveli (nouvelle) neşredildi.

“Kestaneler Altında” romanının içeriği: Üniversite öğrencisi Hayri başarılı öyküler yazıyor ve öykülerin basıldığı “Şafak” gazetesinin başyazarı onu gazetede çalışmaya davet ediyor. Hayri’nin iyi bir gazeteci ve öykücü olduğu dönemde Bulgaristan hükûmeti Türk halkına karşı soykırım siyasetini başlatıyor. “Soya Dönüş” başlığı altında yürütülen bu siyasete Hayri karşı geliyor ve devlet emniyet temsilcileri onun ardına düşüyorlar. Gördüğü eziyet ve haklarının kısıtlanması neticesinde Hayri tedavi edilemeyen hastalıklara tutuluyor. Babası üzüntüden vefat ediyor, nişanlısının psişik durumu kötüleşiyor ve intihar ediyor. Hayri’nin Bulgaristan Türklerinin yararına olan çalışmalarına demokrasi yıllarında da doğru kıymet verilmiyor ve o, genç yaşta ak dünyayı terk ediyor.