Gassan Kenefani, işgal edilmiş Filistin’in Akkâ şehrinde 1936 yılı Nisan ayının dokuzunda doğdu. 1947 yılından sonra Şam ile Kuveyt arasında ve Londra’da yaşadı.
Gassan öykü yazmaya on dört yaşında çok erken başla- dı. Öyküleri yaşadığı hayatın gerçeklerinden esinleniyordu. Onun tepkisi genel olarak Arap sorununa özel olarak Filistin sorununa yönelikti; bu, yazdıklarında açıkça görülüyor. Baş- langıcından 8 Temmuz 1972’de şehid oluncaya kadar hayatını bu sorun için vakfetti.
Arkadaşlarından birine yazdığı mektupta şöyle diyordu: “Kendimi hep bitkin ve yorgun hissediyorum.. Yine de yatağa gitmiyorum, gizli bir bilinç var burada: oturanlar asla kalkamazlar...”
Gassan, ülkesinin sorunlarını çeşitli biçimlerde dile getirdi: öykü, makale, haber, silah, sevgi.
Fakat çocuklara sevgisi başkaydı, çünkü onlarda geleceğin gerçek devrimcilerini görüyordu. Kız kardeşinin kızı Lemis Hü- seyin Necm 12 Ocak 1955’te doğumundan başlayarak onun çocuk sevgisinin simgesi oldu. Kendi fırçasıyla yaptığı resimlerle süslediği bir kitapçığı doğum gününde ona vermeyi alışkanlık edinmişti. O kitapçığa şiirler veya çocuk masalları da ekliyordu. Lemis’e verdiği kitaplar arasında Küçük Kandil öyküsü de var ve o Gassan Kenefani’nin çocuklar için yazdığı ve resimlediği ilk kitap. Bunu kitabın sunuşunda yazmış: “Sana verdiğim sözü tutuyorum, sana armağan olarak bir öykü yazmaya karar ver- dim. Adı Küçük Kandil olan tek öyküyü senin için yazacağım. Sen büyüdükçe o da büyüyecek...”
Bundan sonra şunu da yazmış:
“Ben hayatımda her şeyden çok sevdiğim insanlardan biri dışında kimseye -ülkemin çocuklarına, senin annene, kendi eşime bile- kitap ithaf etmedim; bunu şimdi sadece senin için yapıyorum.”
Lemis, onun özlediği dünyanın çocuklarına duyduğu büyük sevginin simgesiydi.
Gassan ile Lemis arasındaki sıcak ilişki, sanki bunu son- suz bir bağlılığa dönüştürmek istemiş, sonsuzluk yolculuğuna ikisi birlikte çıkmıştır. Gassan şehid olurken Lemis de ona eşlik etmiştir.