Bir Åžark siyaseti olarak manevi kiÅŸilerin ve kurumların devletin çıkarları ve otoritenin meÅŸruiyeti doÄŸrultusunda desteklerini saÄŸlama siyaseti, kendisinden önceki İslam devletlerinden miras kalan bir anlayış olarak Osmanlı Devleti'nde de devam ettirilmiÅŸtir. Devletin ilk dönemlerinden itibaren padiÅŸahların tasavvuf ÅŸeyhleriyle kurmuÅŸ oldukları yakınlık, devlet siyaseti doÄŸrultusunda atılmış bir adım olarak deÄŸerlendirilebilir. Siyasî ve sosyal etkinlikleri tartışılmaz olan tasavvuf zümreleri, zamanla devlete karşı birtakım yükümlülüklerini yerine getirmeleri ÅŸartıyla Osmanlı topraklarında iktidarın vermiÅŸ olduÄŸu imtiyaz ve muafiyetlerle manevra alanlarını geniÅŸletmiÅŸ ve daha fazla insana ulaÅŸabilmiÅŸlerdir.Â
Osmanlı Devleti, kuruluÅŸundan XIX. yüzyıla dek tarikatları belli bir serbestlik içerisinde kontrol etmiÅŸ, onların geliÅŸme ve büyümesine siyasi ajandası ve gündemi doÄŸrultusunda izin vermiÅŸtir. Ancak XIX. yüzyılla birlikte deÄŸiÅŸen dünya ÅŸartları ve Osmanlı Devleti’nin bu yeni durum ve ÅŸartlara entegre olma çabası içerisinde, tarikatlar ve onların faaliyet merkezleri olan tekkeler devlet tarafından eski rahat ve bir bakıma özerk konumlarını kaybetmiÅŸlerdir. ModernleÅŸmenin veya dönüşümün her alanda kendini gösterdiÄŸi bu yüzyılda, elbette devletin tekkelere bakışında da birtakım deÄŸiÅŸimler vuku bulmuÅŸtur. Dolayısıyla bu yüzyılda çıkarılan fermânlarla faaliyet alanları kısıtlanan tekkeler, daha fazla devletin kontrol sahasına girmiÅŸlerdir.Â
Kademeli olarak başlayan tekkeleri denetleme süreci, nihayet müstakil anlamda bir meclisin kurulmasını kaçınılmaz kılmıştır. Meclis-i Meşâyıh (şeyhler meclisi) olarak isimlendirilen ve Şeyhülislamlık bünyesinde kurulan bu meclis, Sultan II. Abdülhamid döneminde kurumsal anlamda daha sistematik bir çalışma düzenine geçmiştir.
Araştırmacı Mine Durmuş şimdiye kadar bu konu ile ilgili literatürde var olan birçok yanlış ve eksik bilgiyi, Meclis-i Meşâyıh karar defterlerinin yer aldığı Meşihat Arşivi ve Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri’nde yapılan tetkikler sonucunda düzelterek meclis ile ilgili bilinmeyen birçok konuyu açıklığa kavuşturmuştur.