“Kudüs özgür olana kadar gülmeyeceğiz”
Elinizdeki Sebîlürreşad nüshası 50 yıl aradan sonra yeniden yayın hayatına başlayan mecmuanın birinci yılını simgeliyor. Yeni dönemin 12. Sayısı… Bunun bir “ba’su ba’del mevt” olduğunu üstadımız Eşref Edip’in 1948’de 23 yıl aradan sonra yeniden yayınlanan mecmuanın başyazısında haykırdığı coşku ile ifade etmiştik. Hamdolsun, bir gelenek devam ediyor.
Bu süreçte bizi yalnız bırakmayan başta Mehmet Âkif Ersoy ve Eşref Edib beylerin aile efratları olmak üzere, tüm Âkif dostlarına, ümmetin derdini dertlenen, bir dava ve ideal insanı olan kardeşlerimize müteşekkiriz.
Bizi harekete geçiren içinde bulunduğumuz ahval ve şerait’tir. Bu şerait’in esasının ümmetin “ilmiye”sınıfının yaşadığı fikri ve zihni dağınıklığın teşkil ettiğini belirtmeliyiz. Ümmetin zihin kaleleri işgal edildi, fikir kuleleri temelinden yok edilmek istenirken hane-i saadetimizde oturmak, gayretimizi şahsi ikbalimizde tüketmek, rahmeti soframızdaki çeşniye indirgemek, yaz’ı deniz, kışı kayak, sonbaharı yaylaklarda geçirmek gibi bir mefkuremiz olamazdı.
Söz, esir, mefkure kuyuya atılmışsa biz gamsız baykuş gibi ay vakti ortaya çıkıp nameler dizecek adam değiliz.
Elbette kalemimizi, kelam-ı kibara hizmet edecek, ümmeti ferd ferd ulaştığımız yere, noktaya kadar ayıktıracak, fitne zamanı, zamanın ruhuna esir olmayacaktık.
İşte Sebîlürreşad, şahsi bir ikbal hevesi ile değil, bu saiklerle samimi olarak yeniden yoluna çıkmış bir fikir kulesidir. Temeli sağlam kalmış, tepe ışığı yok edilmiş, duvarlarındaki tuğlalar tek tek sökülmüş, merdivenleri basamak basamak yok edilmek için balyozlar indirilmiş bir kule…
“İman varsa, imkan vardır” düsturuyla, sabrı yoldaş edinerek, bir samimiyetimize sarılıp önce sökülen tuğlaları, sonra balyoz indirilmiş basamaklarını onarıp kulenin çatısını onardık hamdolsun…
12. Sayı çatı onarımında son kiremitti…
Bu yolda gönlünü koyarak bize yoldaş olan tüm kardeşlerime teşekkür borçluyuz.. Ümmet adına…
Tuğlalar örüldü; Ümmetin kaygısını çeken kalemler bir araya geldi, tamire muhtaç tüm tuğlaları onardılar… Basamaklar tamir edildi; Balkanlar, Avrupa, Afrika, Orta-Asya, Kafkasya, Ortadoğu basamakları onarıldı. İlmikler atıldı, gönül köprüleri kuruldu. Çatı’da kaplandı. İnşallah bu sayıdan sonra kule’nin ışıklandırmasını takıp, deniz feneri gibi karanlığı aydınlatacaktır…
İlk baskısını 70 bin adet gerçekleştirip İslam coğrafyasına dağıtım yapan Sırat-ı Müstakim, 1908’in imkanlarıyla bunu nasıl başardı halen şaşırıyoruz. Lakin biz 2017’nin şartlarında henüz o imkana sahip olamadık.
Ancak 60 vilayetimizde gönüllü dostlarımıza ulaştık, 6 Avrupa ülkesinde gönüllü temsilcilerle 8 yabancı dilde yayın yapabildik. Daha güçlü bir Sebilürreşad için tüm dostlarımızı öncelikle abone olmaya davet ediyoruz. Geleneğin güçlenmesinin ilk şartı aboneliğimiz olacak.
Sebîlürreşad, bir düşünce mektebidir. Cemaat, tarikat değil, cemiyete ahlaklı, kültürlü, dürüst adam yetiştiren bir mekteb…
Sırat-ı Müstakim yolunda ilerleyenlere selam olsun…
Bu sayının yazarları;
Mehmet Âkif Ersoy - Eşref Edib Fergan - Abdürreşid İbrahim - Mehmed Hayreddin - Halil Fahreddin - Selma Ersoy - Mehmet Şevket Eygi - Fatih Bayhan Abdurrahman Dilipak - Bestami Yazgan - Recep Garip - Erol Erdoğan - Servet Hocaoğulları - Fikri Akyüz - Mehmet Sılay - Mehmet Poyraz - Muzaffer Özekin - Emre Miyasoğlu - Cevat Akkanat - Ahmet Belada - Mehmet Akif Işık Nizamettin Duran - Serkan Yorgancılar Ahmet Akgül - Abdülhay El Leknevi - Fatıma Zehra - Burak Yilmaz - Ali Türkata İlyas Miftakhov Meryem Özgen - Fatma Toksoy - Ш.Тұрдықұл Қасенұлы