Kurân-ı Azîmüşşân, "Zekâtı verin" emriyle, zengin Müslümanlara zekâtın farz kılındığını sarâhaten bildirmektedir. Zekât, İslâmın beÅŸ temel rüknünden birisi olup, hayât-ı ictimâıyye-i beÅŸeriyyede hatt-ı muvâsalayı temîn etmeye vesîledir. Resûl-i Ekrem (asm) Efendimiz, Zekât İslâmın köprüsüdür buyurmakla, zengin ile fakìr arasındaki muvâsalanın zekât köprüsüyle tahakkuk edeceÄŸini bildirmektedir. Evet, zekât sebebiyle, zenginler ile fakìrler arasında ÅŸefkat, merhamet, saygı ve hürmet gibi ahlâk-ı âliyye yeÅŸerir ve yerleÅŸir. Kezâ, kalblerdeki mal ve servete karşı olan muhabbet zâil olur. Hayât-ı ictimâıyye âsâyiÅŸ, huzûr ve sükûna kavuÅŸur. Evet, târih şâhiddir ki; zekât müessesesi, devlet-i ÅŸerıyye eliyle hakkıyla icrâ ve tatbîk edildiÄŸi zamânlarda Müslümanlar müreffeh bir hayât yaÅŸamış; aralarında kin, nefret ve adâvet gibi ahlâk-ı rezîle zâil olmuÅŸ; kavga, kargaÅŸa ve anarÅŸi son bulmuÅŸtur. Nev-i beÅŸer, evâmir-i İlâhiyyeye imtisâl etmesi sebebiyle daha dünyâda iken Cennet-misâl bir hayâta mazhar olmuÅŸ; dâr-ı âhirette ise ebedî bir Cenneti kazanma müjdesini almıştır. Dünyâ ve âhiret saâdetini elde etmek için bu dâr-ı imtihân denilen dünyâda bulunan her bir mümîn, elbette Allahın "Zekâtı verin"emrini, ÅŸerîatın tayîn ve tesbît ettiÄŸi ölçüler dâiresinde edâ etmeye çalışır. Edille-i ÅŸerıyye tabîr edilen kitâb, sünnet, icmâ-ı ümmet ve kıyâs-ı fukahânın tesbît ettiÄŸi çerçevenin dışına çıkıldığı zamân, elbette edâ edilen bir ibâdetin -kiÅŸinin niyyeti ne olursa olsun- sahîh olmadığını, Allah katında merdûd olduÄŸunu bilir. O hâlde, biz Müslümanlara düşen vazîfe; bu zekât ibâdetini kitâb, sünnet, icmâ-ı ümmet ve kıyâs-ı fukahâ çerçevesinde îfâ etmektir. Bu konudaki yanlış ve bâtıl inançlara kapılmadan, sırât-ı müstakìm olan ehl-i sünnet vel-cemâatin cadde-i kübrâsından ayrılmamaktır. İşte bizler, baÅŸta rızâ-i İlâhîye nâil olmak ve Müslümanların zekât ibâdetini sahîh bir ÅŸekilde edâ etmelerine, bu konuda yanlış ve bâtıl inançlara kapılmamalarına yardımcı olmak için Kitâb, sünnet, icmâ-ı ümmet ve kıyâs-ı fukahâ çerçevesinde, dört mezheb imâmlarının görüşleri doÄŸrultusunda zekâtla alâkalı bazı meseleleri suâl ve cevâb ÅŸeklinde bir araya toplamak sûretiyle bu kitâbı kaleme aldık. İnşâallah, Müslümanların zihnini meÅŸgùl eden zekâtla alâkalı en ehemmiyyetli meseleler, tevfîk-ı Rabbânî ile bu suâl ve cevâb tarzı ile hâllolacaktır. Bu kitâb, sâdece bir nakilden ibârettir. Åžahsî ve indî herhangi bir görüş içinde mevcûd deÄŸildir. Müslümanları tenkÃd niyyetiyle deÄŸil, Kitâb, sünnet ve dört mezhebin görüşleri çerçevesinde Müslüman kardeÅŸlerimize zekât konusunda rehber olması mülâhazası ve niyyetiyle kaleme alınmıştır. Say u gayret bizden, tevfîk Allahtandır.