Akrebin Kıskacında

Sipariş numarası ile siparişinizi takip edebilirsiniz.
Havale / EFT ile yapılacak ödemelerde açıklama kısmına mutlaka KY ile başlayan sipariş takip numaranızı yazmanızı rica ediyoruz.
Bu andan itibaren 7 gün içinde, siparişinizi hazırlanmak üzere işleme alınabilmesi için siparişinize ait ödemenin Kitapavrupa'ya ulaşması beklenecektir.
Ödeme ulaşmadığı taktirde, 2 kez ödemeyi hatırlatan e-posta gönderilecek, ödeme ulaşmadığında ise 7 gün sonra siparişiniz otomatik olarak iptal edilecektir.

Online IBAN Havale / E FT ile ödemenizi KitapAvrupa UG adına aşağıdak hesaba yapabilirsiniz. Avrupa Birliği ülkeleri içersinde IBAN ile ödemelerden havale ücret, alınmamaktadır.

KITAPAVRUPA UG
IBAN: DE65 1001 0123 0272 2865 22
BIC/Swift: QNTODEB2XXX

OLINDA BANK

Not: Havale bilgilerinizi e-posta ile bize ulaştırabilirseniz, işlemleri daha hızlandırmamıza yardımcı olursunuz.

Akrebin Kıskacında

Ahmet Özkılınç

NESİL YAYINLARI

Akrebin Kıskacında, dikkatleri Bediüzzaman Said Nursî’nin hayatından bir kesit üzerine, onun Mustafa Kemal hayatta iken çıkarıldığı tek mahkeme olan Eskişehir Mahkemesi üzerine odaklayan bir çalışma… Ve bu süreci, on yıllık bir zaman dilimi içerisinde, o günün sosyal-siyasal olayları ve gelişmeleri ile birlikte irdeliyor. Ve en önemlisi, ele aldığı bu dönemden hareketle, her zamanın insanı için ‘öfke ve teslimiyet çıkmazı dışında bir üçüncü yol’un haritasına ulaşıyor.
Bir araya gelen olaylar, birbiriyle bağlantısı keşfedilen olgular, ulaşılan bilgi ve belgeler ve çıkarılan tarihsel dersler derken, kitap bir roman sürükleyiciliğinde akıp gidiyor hem de.
Akrebin Kıskacında, Bediüzzaman araştırmaları için bir dönüm noktası niteliğinde…
“Eskişehir Mahkemesi müdafaalarını, bir bakıma modern zamanlarda imanî hizmetin yol haritasını ele veren bir manifesto olarak tanımlamak mümkündür. Bediüzzaman’ın maruz kaldığı ithamların arkaplanı araştırılıp bu ithamlara Bediüzzaman’ın verdiği cevaplar ‘kılcal damarlarına’ kadar derinlikle tahlil edildiğinde; bu müdafaaların Türkiye tarihinin belli bir zamanında, Türkiye’nin bir şehrinde olup biten bir hadise olmayıp, küresel bir iman-inkâr mücadelesinde dünya üzerindeki bütün mü’minlere, dahası bütün mazlumlara yol gösterici bir nitelikte olduğu anlaşılacaktır.
Bediüzzaman’ın teslimiyet refüjüne çıkmadan ve öfke uçurumuna düşmeden açtığı bu üçüncü yol, ‘küresel köy’ün bütün mü’minleri, mazlumları ve hakperest insanları tarafından keşfedilmeyi bekliyor...”